Düzensiz âdet (regl) kanaması
Düzensiz adet kanaması, âdetler arasındaki sürenin 21 günden kısa veya 35 günden uzun olması, ara kanamaların olması ya da âdet kanamalarının çok kısa veya çok uzun sürmesi olarak tanımlanır.
Normalde her kadının ayda 1 kez (ortalama 28 günde bir) âdet (regl) görmesi ve âdet süresinin 3-7 gün arasında olması normaldir. Bu süre içinde kaybedilen kan miktarı ise 30-80 mL arasında değişir ki, normal şartlar altında günde 3-4 pedlik bir kanama normal olarak kabul edilmektedir.
Düzensiz âdet kanaması kimlerde görülür?
Düzensiz âdet kanaması her yaşta ortaya çıkabilir. Ergenlik döneminde genç kızların ilk birkaç ay içindeki âdetleri genellikle düzensizdir ve hormonal döngü normalleştiğinde âdet kanamaları da düzelecektir. Aynı şekilde menopoz öncesi dönemde de kadınlarda âdet düzensizliği olasılığı artmaktadır. Ergenlik ve menopoz dönemi arasında kalan üreme periyodunda ise düzensiz âdet kanamalarının en sık nedeni yumurtalıklardan yumurta üretilmesi ve atılması ile ilgili sorunlardır. Bu dönemde özellikle polikistik over sendromu (PCOS) olan hastalar daha sık âdet düzensizliği belirtileri gösterirler.
Düzensiz ve aşırı âdet kanamasının nedenleri nelerdir?
Âdet kanamasının miktarı vücut özelliklerinize bağlıdır ve kişiden kişiye değişmektedir. Yani fazla miktarda âdet gören her kadında bir problem olduğu söylenemez.
Bununla birlikte aşağıda yer alan durumlara bağlı olarak âdet kanamaları fazla miktarda olabilir:
- Hamilelik ve hamilelikle ilişkili durumlar (dış gebelik dahil)
- Yumurtalıklarda düzenli yumurta atılmaması (anovulasyon)
- Rahimde miyom adı verilen kitleler
- Rahimde polip veya adenomiyozis (rahim kasları arasında çikolata kisti)
- Rahim ve rahim ağzı enfeksiyonları
- Pıhtılaşma problemine bağlı olarak kanama düzensizliği
- Tiroid ve hipofiz bezinin hastalıkları gib hormonal hastalıklar
- Bazı ilaçlara bağlı olarak gelişen fazla kanamalar (örn. kan sulandırıcılar, bazı doğum kontrol yöntemleri vb)
- Tiroid ve hipofiz bezinin hastalıkları
- Karaciğer ve kronik böbrek hastalıkları
- Rahim, yumurtalık ve rahim ağzı (serviks) kanseri
Âdet kanaması ne zaman fazla olarak değerlendirilmelidir?
Eğer âdetiniz 1 haftadan uzun sürüyor, her 1-2 saatte ped değiştirmek zorunda kalıyor ve pediniz tamamen kan oluyorsa veya pıhtılı kanamanız varsa âdet miktarı fazla demektir. Genellikle fazla miktarda âdet görmeye bağlı olarak da daha yoğun bir âdet ağrısı gözlenebilir.
Fazla adet kanaması ne zaman acil bir durum olarak değerlendirilmelidir?
Eğer 2 saat içinde 4 veya daha fazla pedi dolduracak kadar kanamanız varsa mutlaka doktorunuzu aramalısınız veya bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Hamilelikte her tür kanama ise acil durum olarak kabul edilmelidir.
Fazla veya düzensiz âdet oluyorum, ne zaman doktorum ile görüşmeliyim?
Aşağıdaki durumların varlığında doktorunuz ile görüşmelisiniz:
- Hamile iseniz veya hamilelik şüphesi varsa
- Âdet süresi 8 gün veya daha fazla sürüyorsa
- Çok sık ped değiştiriyorsanız (her 1-2 saatte bir), pediniz tamamen dolmuş ya da kan pedinizden taşmış oluyorsa (bu durumun sadece bir kez olması değil, her âdette tekrarlanması önemlidir)
- Pedinizi gece değiştirmek zorunda kalıyorsanız
- Pıhtılı kanama oluyorsa
- Âdet aralarında da kanama oluyorsa
- Âdet öncesi veya âdet döneminde kasık ağrısı ve kramplar yaşıyorsanız
- Hamile kalmakta zorluk çekiyorsanız
- Menopoz sonrası kanamanız oluyorsa
- Demir eksikliğine bağlı kansızlık ya da buna ait bulgularınız varsa (örn. halsizlik, sürekli yorgun hissetme, baş ağrısı, egzersiz sırasında nefes darlığı ve çarpıntı vb)
Düzensiz veya aşırı adet kanaması varlığında hangi tetkikler yapılmalıdır?
Doktorunuz kanama miktarı ve düzenine bağlı olarak muayene sonrasında aşağıdaki test veya testlerin yapılmasını isteyebilir:
- Kan testleri – Bu testler arasında hamile olup olmadığınızı veya hormonal bir problem bulunup bulunmadığını anlamak için yapılacak testler ile fazla miktarda kanamaya neden olabilecek herhangi bir kanama problemini ortaya koyacak testler sayılabilir. Ayrıca tam kan testine ek olarak demir ve ferritin düzeyinin de belirlenmesi gerekebilir.
- Laboratuvar testleri – Kanamanın rahim ağzından kaynaklanma ihtimaline karşın HPV ve smear testi ile olası enfeksiyonları dışlamak için vajinal ve servikal (rahim ağzı) kültürler alınabilir.
- Endometrial biyopsi – Endometrium, rahmin iç dokusuna verilen isimdir ve endometriumun bazı hastalıklarına bağlı olarak fazla miktarda âdet kanaması görülebilir. Böyle bir durumun varlığını ortaya koymak amacıyla özellikle 40 yaşından sonra, fazla miktarda kanaması olan kadınlarda endometriumdan örnek alınarak patolojik değerlendirme yapılması oldukça önem taşımaktadır.
- Ultrasonografi – Rahim ve yumurtalıklara ait bir sorun olup olmadığını ortaya koymak amacıyla sıklıkla uygulanır. Özellikle bekar olmayan kadınlarda vajinal yolla yapılan ultrason daha net görüntü sağlayarak kesin tanı koyulmasına yardımcı olmaktadır.
- Histeroskopi – Bu teknik ile rahmin içi özel bir optik alet ile gözlenir ve gerekirse sorun olduğu düşünülen alanlardan biyopsi yapılır. Histeroskopi ile ayrıca polip veya miyom gibi fazla miktarda kanamaya neden olan hastalıkların tedavisi de aynı anda yapılabilmektedir.
- Sonohisterografi – Bu testte, rahim içine steril serum enjekte edildikten sonra vajinal yolla ultrason yapılır. Bu işlem rahim içinin daha iyi görüntülenmesini sağlar ve küçük anormallikler daha kolay tespit edilebilir.
Düzensiz adet kanaması nasıl tedavi edilir?
Tedavi şekli kanama nedenine ve gebelik isteyip istemediğinize bağlı olarak değişir. Tedavi alternatifleri arasında aşağıdaki yöntemler sayılabilir:
- Doğum kontrol hapları – Bu haplar kanama miktarınızı azaltır ve âdetlerinizi düzenler
- Hormonlu spiral – Mirena® adı verilen spiral ile kanama miktarı azaltılabilir
- Kanın pıhtılaşmasını ve dolayısıyla kanamayı azaltan ilaçlar
- Bazı ağrı kesici ilaçlar (Apranax®, Naprosyn®, Aprowell®, Ponstan®, Rolan® vb)
- Progestin hormonu içeren ilaçlar
- Yumurtalıkların çalışmasını kısa süreliğine durduran ilaçlar
- Uterin arter embolizasyonu – Bu yöntemde girişimsel radyoloji tarafından rahim damarı özel bir teknik ile kapatılır ve rahme kan akışı azaltılarak âdet miktarı azaltılmış olur.
- Ameliyat – Cerrahi işlemler eğer rahim ve yumurtalıkları ilgilendiren bir hastalık varsa uygundur. Miyom varlığında miyomların histeroskopi veya laparoskopi ile alınması, poliplerin histeroskopik yöntemle çıkarılması bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca yine histeroskopik yöntem kullanılarak “endometrial ablasyon” adı verilen ve rahim iç dokusunun çıkarılarak ya da hasarlandırılarak kanamanın azaltıldığı bir başka yöntem de kullanılabilir. Ancak endometrial ablasyon sonrasında yeniden hamile kalmak genellikle mümkün olmadığından bu yöntem sadece gebelik istemeyen kadınlar için uygundur. Ayrıca yukarda sayılan yöntemlerin etkisiz olduğu ve hamilelik talebi olmayan kadınlarda rahmin alınması kesin çözümdür.