Histeroskopi; histeroskop, rahim iç boşluğunun gözlenmesi ve aynı anda gerekli tedavilerin yapılması için geliştirilmiş bir teleskoptur. Histeroskop yardımıyla sadece rahim iç boşluğu değil, vajina, rahim ağzı (serviks) kanalı ve tüplerin rahme açıldığı kanal ağızları görüntülenebilir ve bu bölgelere ait hastalıkların cerrahi tedavisi yapılabilir (bkz. resim 1).
Histeroskopi aşağıda yer alan hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaktadır:
Histeroskopi özellikle 40 yaş üzerindeki kadınlarda düzensiz kanamaların nedeninin saptanmasında önemli bir yer tutar. Şüphe varlığında, bu tür düzensiz adet kanamalarında kör biyopsiye (kürtaj ile örnek alma) göre daha avantajlıdır ve küçük bir alanda ortaya çıkan bir hastalığın gözden kaçma riskini ortadan kaldırır.
Histeroskopi ayrıca ultrason veya rahim filmi (HSG=Histerosalpingografi) gibi yöntemlerle saptanması çok zor olan veya mümkün olmayan rahim içi problemlerin (örn. rahim içi yapışıklıklar ve bazı polipler) tanı ve tedavisinde de oldukça etkindir.
Histeroskopi işleminin uygulanmaması gereken durumlar aşağıda sıralanmıştır:
Ayrıca, aşırı kanama varlığında, histeroskopi sırasında görüntüleme yeterli olmayabileceği için adet döneminde veya aşırı kanama varlığında histeroskopi yapılmayabilir ancak bu kesin bir engel değildir.
Histeroskoplar çeşitli çap ve ebatlarda olabilirler (bkz. resim 2). Daha dar çapa sahip olan teleskoplar “ofis histeroskop” olarak adlandırılır ve daha çok tanısal amaçla ya da basit cerrahi işlemler için kullanılır. “Ofis histeroskop” olarak adlandırılmalarının nedeni muayene odası şartlarında uygulanabilmesidir. Genellikle ya hiç anestezi gerektirmezler veya lokal anestezi ya da hafif bir sedasyon (uyku hali) ile işlem tamamlanır. Bununla birlikte rahim içinde büyük bir miyom veya polip varlığında daha geniş çaplı teleskoplara ihtiyaç duyulur ki bu histeroskoplar “rezektoskop” olarak adlandırılır. Bu işlemler ağrılı olacağı için genellikle işlem anestezi altında tamamlanır. Anestezi için epidural veya spinal anestezi kullanılabilir ki her ikisinde de hasta tamamen uyumamıştır ancak ağrı hissetmez. Bununla birlikte, işlem için genel anestezi de kullanılabilir.
Rahim içi normalde kapalı olduğu için işlem sırasında yeterli bir görüntü sağlayabilmek amacıyla rahmin uygun bir sıvı veya gaz ile doldurulması gerekir. Günümüzde rahmin özel bir sıvı (serum) ile doldurulduktan sonra yapılan histeroskopi işlemi daha sık uygulanmaktadır. Doktorunuz sizin için hangi yöntemin daha uygun ve güvenli olacağını belirleyecektir.
Histeroskopi işlemi sırasında rahim iç boşluğu bazen vücuttaki sıvılardan farklı özellikte sıvılar kullanılarak şişirilebilir. Buradaki amaç işlem sırasında hastanın zarar görmemesidir ancak işlem uzun sürerse bu sıvı kan damarlarından dolaşıma geçerek bazı sorunlara yol açabilir. En önemli sorun “TUR sendromu” olarak da bilinen aşırı sıvı yüklenmesidir. İşlem sırasında kullanılan sıvı miktarının sürekli gözlenmesi ve işlem süresinin 1 saatin altında tutulması ile bu risk önemli olarak azaltılır.
Histeroskopiden kaynaklanan komplikasyonlar (sorunlar) nadirdir (%0.2). En sık gözlenen komplikasyonlar arasında rahmin delinmesi, aşırı sıvı yüklenmesi ve kanama sayılabilir. Cerrahi işlem ne kadar zor ise risk o kadar yüksektir. Daha nadir gözlenen problemler arasında enfeksiyon, rahim ağzında yırtılma, rahmin şişirilmesi için gaz kullanıldıysa damar içi gaz kaçışı (gaz embolisi) ve karın içi organ yaralanmaları sayılabilir. Rahim içinde bir kanser varsa histeroskopi sırasında bu hücrelerin yayılması riski halen tartışılmaktadır ancak bu risk oldukça düşüktür ve olumsuz etkisi tartışmalıdır.